• orjinal ismi ' valerie a tyden divu ' olan jaromil jires filmi. 70 yapım. din cinsellik gibi tabular üzerine, bi de vampirli. bi de gerçeküstü. bi de ..bi de..
  • 1935'te vitezslav nezval isimli çek yazar tarafından yazılmış roman.

    aynı zamanda 1970 tarihli hazine değeri taşıyan film. bilindik türleri harmanlayan sürreel bir masalmış sinema dergisine göre. filmin yönetmenliğini jaromil jires yapmış.
    zamanında the the company of wolves'un yazarının bu filmden bir biçimde etkilendiği iddia edilmiş. doğru mudur bilemem ben, kendisine sormak lazım, soralım; (bkz: angela carter)

    aha bu da filmin neye benzediği hakkında biraz daha fazla bilgi vermesi için:
    "zor gibi görünsede filmi tarif etmek kolay: eğer alice harikalar diyarında* hikayesi, alice'in çocukluktan kadınlığa giriş hikayesini anlatsaydı ve bunu marquis de sade senaryolaştırıp luis bunuel filme çekseydi sonuç valerie and her week of wonders olurdu."

    alkan avcıoğlu- sinema dergisi, 2005 sayı:9
  • hangi kafayla çekildigi merak edilmektedir.
    bilinçaltınıza kaçması, ihtimal dahilinde.
  • olsa olsa 6.45 yayınlar diye mail atmıştım zamanında da hiç tepki vermediler. birisi çevrip yayınlasın da okuyalım şunu diye çok beklerim sanırım.
  • tek kelimeyle başyapıt. masalsı, sürrealist, korkunç bir film. türler arasında enfes bir slalom. bu kısacık (1 saat 15 dakika) filmin merkezinde alice in the wonderland'ın alis'ini hatırlatan valerie yer alır. 14 yaşında olan valerie'nin etrafı dinci (dikkat ediniz dindar değil, dinci) ve kötü kişilerle çevrilmiş durumdadır. vampirler de cabası. 100 yıl önce ölmesi gereken ama vampirleştiğinden ölemeyen bir adam, herkesi ısırıp vampire dönüştürürken valerie öpücükleriyle bu kişileri düzeltmekte, insanlaştırmaktadır. henüz kadın olamamış, kadınlığın arifesindeki valerie film boyunca kötülerden (vampirlerden ve rahiplerden) kurtulmaya çalışacaktır.

    yukarıda dendiği gibi alice in the wonderland'i veya oz masalını luis bunuel'e versen böylesine sürrealist bir film çıkarırdı. nereden devam edeceğimi bilemiyorum şu an. altmetni o kadar dolu ki filmin... bir yandan ağabeyinin kardeşine duyduğu "aşk" (sevgi değil, aşk. nitekim kocası olmak istemektedir) üzerinden enseste, rahibin valerie'ye tecavüz etmesi üzerinden pedofiliye ve dindar görünen, dini kullanan tayfanın ahlaksız/karanlık/görünmeyen yüzüne, valerie'nin çaktırmadan erkekle kadının sevişmesini izlediği sekanslarda erotizme, vampirler üzerinden korku türüne ve sürrealizme, valerie'nin vampir tarafından ısırılmış bir kadınla ilişkisi (filmde öpüşürler) lezbiyenliğe, valerie'nin büyükannesi ve annesi üzerinden ve rahibin iftiraları üzerinden cadılığa, cadı avına ve ortaçağ avrupası'na odaklanır. hiciv olarak da, masalsı bir film olarak da, sürrealist bir film olarak da, korku/gerilim olarak da (valerie'nin başına kötü şeyler gelmesinden korkarız hep) bir hayli kaliteli, falsosuz, eksiksiz bir film. onlarca sinemacıyı etkilediğini belirtmeye gerek var mı (örneğin guillermo del toro)? tabii filmi kırmızı başlıklı kız'a da benzetebiliriz. kız ormanda dolaşıp büyükannesinin evinin yolunu tutarken karşısına kurt çıkar. masal boyunca kızın kurttan kurtulma çabalarını okuruz. burada da vampirler, kurdun yerini almışlar. tabii vampirler (kan emiciler) her daim belli bir görüşün (genelde kapitalizmin) metaforu olarak karşımıza çıkarlar. burada sanırım kapitalizmin değil, komünizmin metaforu olarak karşımıza çıkar. yönetmen, dincileri eleştirdiği kadar cinsel yozlaşmayı da eleştirir (valerie en az beş sahnede insanların ulu orta sevişmelerine tanık olur. bir adam, üç kadınla sevişir. kuzeninin bir adamla seviştiğini görür vs). film, masalsı olduğu kadar ait olduğu topluma ve toplumu yöneten komünistlere giydiren politik bir filmdir de.

    neticede nereden ele alınırsa alınsın başarılı bulunabilecek bir film, bu film. coming of age, yani büyüme filmi olarak da kaliteli. açıkçası filme başlarken bu denli kaliteli bir film beklemiyordum. muhakkak izlenmeli...
  • kasım ayında pera müzesi'nde 2 defa gösterilecek film. bi daha da böyle salonda filan zor görürüz herhalde.

    https://www.peramuzesi.org.tr/…lar-haftasi/1264/218
  • şu lana del rey şarkısı sayesinde keşfettiğim enfes bir film.

    bana her zaman çek arkadaşımı ve erasmus anılarımı hatırlatacak.
  • imgeler güzel kullanılmış bir film. ağır ilerleyecek diye düşünürken su gibi aktı ama 2 3 defa izlenilmesi gerek diye düşünüyorum.
  • genç bir kadının yetişkinliğe doğru giden tehlikeli yolculuğunu konu alan valerie and her week of wonders masalsı ve sürrealist anlatımının yanı sıra alt metni dolu dolu olan bir çek yapımı jaromil jires’in yönetmen koltuğunda oturduğu film bir büyüme hikâyesi olarak görülmesinin de yanında toplum eleştirilerine de yoğunlaşır. film bu yozlaşmış toplumu seyircisine; alice in wonderland, kırmızı başlıklı kız gibi hikayelerin ana karakterlerine benzeyen valerie’nin gözünden aktarıyor. aslında her iki yapıt da sonrasında andre breton’un nadja’sının yazılmasına bir şekilde vesile olmuştur diye düşünüyorum.
  • bu filmi izleyebileceğim herhangi bir site ya da platform bilen yeşillendirirse çok sevinirim.
hesabın var mı? giriş yap